İzmir Akdeniz Akademisi kurulalı 10 yıl oldu. Bu süre içinde İzmir ve Akdeniz azımsanmayacak bir değişim geçirdi, geçiriyor.
İzmir Akdeniz Akademisi de bu değişimi yakından izleyip yorumlayarak gelişimini ve dönüşümünü sürdürüyor.
Aradan geçen zamanda, İzmir’in beyin göçü alan, yaratmak ve üretmek arzusu duyan insanların yerleştikleri ve hatta sığındıkları bir kent olduğu apaçık ortaya çıktı. İzmir, Ege’nin, Akdeniz’in ve hatta dünyanın kurucu mitlerini doğuran büyük anlatıların çıktığı, uzun sayılabilecek bir dönem boyunca Akdeniz’in ortasından boylu boyunca geçen Doğu ve Batı ticaretlerinin uğradığı, bereketli topraklarla dağların ve denizin, sanatla zenginliğin içiçe yaşadığı, göçlerin her yönden gelip her yöne geçtiği, her türlü çeşitliliğin varolabildiği bir şehir oldu.
Bugün İzmir, farklı ifadelerin yanyana ve özgür bir tartışma ortamında arama ve sorgulamayı sürdürebildiği bir şehir. Büyük şehirlerin ekonomik, ekolojik, insani sorunlarından azade olmasa da, her sorunu ortaklaşarak çözmenin yollarını araştırmaktan vazgeçmeyen bir şehir. Tam da bu nedenle, İzmir’deki hayatın bugün gitgide görünür olan simgelerinden Antik Agora’da çağdaş ifadelerin temsil imkânı bulduğuna tanık olabiliyoruz.
İzmir’in kıyı şeridini İzmirlilerin hayatının vazgeçilmez bir parçası olarak tahayyül edip önerilerde bulunmak üzere uzun süre birlikte çalışan kalabalık ekip, denizi şehirdeki hayatın tam ortasında tahayyül ederken, “İzmir’i Akdeniz’e taşımak, Akdeniz’i İzmir’e taşırmak” demişti. İzmir Akdeniz Akademisi’nin misyonu hâlâ aynı cümle ile özetlenebilir.
İzmir, geçmişiyle bugünü arasındaki bağları daha okunaklı kılmak üzere çalışırken Akdeniz’le tazeleyeceği ve sıkılaştıracağı ilişkiler kuşkusuz belirleyici olacak.
Akdeniz dünya denizleri arasında belki en fazla arzulanan, hikâyeleri, zenginliği ile yoksulluğu, savaşları ile uygarlıkları, felaketleri ile mucizeleri, kahramanları ile kurbanları birbirine karışan bir mikrokozmos. Bir yandan tarihiyle hepimize ders vermeye devam ederken bir yandan da çözülmez gibi görünen, çoğu kez tüm insanların ve dolaylı olarak yeryüzündeki canlıların hayatını tehdit edip içini sızlatan kaotik bir felaket tiyatrosu sunuyor. Akdeniz’in sorunları ve onları çözerken bulacağı yöntemler ile çözüm yolları hepimizin geleceğine ışık tutacak.
İşte İzmir Akdeniz Akademisi böyle bir zemin üzerinde yeniden yapılanıyor.
Yeniden yapılanma, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iş yapma usulü haline getirdiği katılımcı bir süreçte berraklaşan bazı temel kabuller etrafında şekilleniyor:
. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kaynaklarından yararlanırken karar almada kendi içindeki ve çevresindeki zihinsel sermayeyi canlı tutup geliştirmek
. Çalışma yaptığı her alanda, İzmir’deki kamu, sivil ve özel her kesimden paydaşın en geniş katılımını gözetmek
. İzmir’e ve Akdeniz’e dair yeni fikirler ve araştırmaların ortaya çıkmasına elverişli ortam hazırlamak
. İşbirliklerini geliştirirken Akdeniz öncelikli olmak üzere, Avrupa’dan ve dünyadan ortakları dahil etmek üzere çaba göstermek
. Farklı bilim ve sanat disiplinleri arasındaki geçişlilikleri dikkate alarak disiplinlerarası çalışmaları öne çıkarmak
. Her türlü araştırmayı ve projeyi gerçekleştirirken sonuçları ve çıktıları topluluklarla buluşturacak yenilikçi iletişim yollarını en baştan öngörmek
. Akdeniz’in bir diller denizi olduğu bilinciyle, Türkçe ve İngilizce başta olmak üzere, tüm çalışmalarını çok- dilliliği öngörerek yürütmek
. Her türlü etkinlik ve projede araştırma ve eğitim boyutunu olmazsa olmaz koşul olarak görmek
. Tüm süreçlerde, Akademi ekibi ve Kurulu başta olmak üzere, ortaklaşa düşünme, müzakere ve karar yöntemlerine başvurmak
. Her türlü iş ve eylemde İzmir ve Akdeniz’e özgü tahayyüller ve birlikte yaratma ve birlikte eğlenme geleneğini sürdürmek için çalışmak.
İzmir Akdeniz Akademisi ikinci onyılına girerken bu zorlu ve coşkulu sürecin birer parçası olacak bizler, yukarıda maddeler halinde saydığım kabullerin hayatta karşılık bulması için sorgulayan, eleştiren ve yeniyi arayan bir yaklaşımın gerekli olduğunun bilincindeyiz.
Çalışmalarımızla İzmir’den, Akdeniz’den, doğadan ve insandan ve tabii yeryüzünün geleceğinden yana olduğumuzu gösteren bir söz söylemek üzere yola koyuluyoruz.
Serhan Ada
Ağustos 2023
من الرئيس
لقد مضى عشر سنوات منذ تأسيس أكاديمية إزمير المتوسطية. خلال هذا الوقت، خضعت إزمير والمتوسط لتغيرات كبيرة ولا تزال .تخضع لتغيرات ملموسة
بينما نتابع عن كثب ونفسر هذا التحول، تستمر الأكاديمية نفسها في التطور والتغيير.
في الوقت نفسه، أصبح من الواضح أن إزمير أصبحت وجهة للهجرة الفكرية، مدينة يستقر بها الأشخاص الذين لديهم الرغبة في الإبداع والإنتاج، أو حتى يلجؤوا إليها. كانت إزمير مدينة نشأت فيها بعض الروايات الكبرى التي أدت إلى تأسيس أساطير بحر الإيجة والمتوسط، وحتى العالم؛ مدينة كانت تمر عبرها طرق التجارة الشرقية والغربية التي امتدت عبر البحر الأبيض المتوسط لفترة طويلة جداً؛ مدينة تتداخل فيها الأراضي الخصبة والجبال والبحر، والفن والثراء؛ حيث تتدفق الهجرات من وإلى جميع الاتجاهات، وحيث يمكن أن توجد جميع أنواع التنوع.
اليوم، إزمير هي مدينة يمكن فيها التعبير عن وجهات نظر مختلفة جنباً إلى جنب في جو من النقاش المفتوح مع استمرار الاستكشاف والتساؤل. على الرغم من أنها ليست خالية من المشاكل الاقتصادية والبيئية والإنسانية للمدن الكبيرة، إلا أن إزمير لا تزال مدينة لا تتوقف أبداً عن البحث عن طرق لحل كل مشكلة من خلال التواصل. هذا هو بالضبط السبب في أننا نستطيع الآن أن نشهد كيف تجد التعبيرات المعاصرة فرصاً للتمثيل في الأغورا القديمة، أحد رموز الحياة في إزمير التي تصبح مرئية بشكل متزايد اليوم.
لقد عمل فريق كبير معًا لفترة طويلة لتصور الخط الساحلي لإزمير كجزء لا يتجزأ من حياة سكان إزمير ولتقديم الاقتراحات. وبينما كانوا يتخيلون البحر باعتباره مركز الحياة في المدينة، توصلوا إلى شعار “خذ إزمير إلى البحر الأبيض المتوسط ودع البحر الأبيض المتوسط يتدفق إلى إزمير”. لا يزال من الممكن تلخيص مهمة أكاديمية إزمير للبحر الأبيض المتوسط بهذه الجملة نفسها.
بينما تسعى إزمير لجعل الروابط بين ماضيها وحاضرها أكثر وضوحًا، ستلعب العلاقات التي ستجددها وتعززها مع البحر الأبيض المتوسط دورًا حاسمًا بلا شك.
من بين جميع البحار في العالم، ربما يكون البحر الأبيض المتوسط هو الأكثر رغبةً؛ عالم مصغر تختلط قصصه، ثروته وفقره، حروبه وحضاراته، كوارثه ومعجزاته، أبطاله وضحاياه. فبينما تستمر في إعطائنا دروسًا في تاريخها من ناحية، فإنها تمثل، من ناحية أخرى، مسرحًا فوضويًا للكوارث التي تبدو غير قابلة للحل وغالبًا ما تهدد حياة البشر وتعصر قلوبهم، وبشكل غير مباشر، جميع البشر. الكائنات الحية على الأرض. إن مشاكل البحر الأبيض المتوسط والأساليب والحلول التي سيجدها أثناء حلها سوف تلقي الضوء على مستقبل الجمي.
وعلى هذه الأسس بالتحديد تتم إعادة هيكلة أكاديمية إزمير للبحر الأبيض المتوسط
يتم تشكيل هذه الإعادة الهيكلة حول بعض المبادئ الأساسية التي اكتسبت وضوحًا ضمن عملية تشاركية، والتي تبنتها
بلدية إزميرالكبرى كطريقة للعمل:
. رعاية وتنمية رأس المال الفكري داخل وحول مؤسستها الخاصة في عملية صنع القرار مع الاستفادة من موارد بلدية إزمير الكبرى
. ضمان أوسع مشاركة للأحزاب من جميع شرائح الحياة العامة والمدنية والخاصة في إزمير في جميع المجالات التي تعمل فيها الأكاديمية،
. تهيئة بيئة مواتية لظهور أفكار وأبحاث جديدة حول إزمير والبحر الأبيض المتوسط،
. عند تطوير التعاون وتوسيع الجهود لتشمل شركاء من أوروبا وفي المقام الأول من البحر الأبيض المتوسط، ولكن أيضًا من جميع أنحاء العالم،
. التأكيد على العمل متعدد التخصصات من خلال مراعاة التلاقح بين مختلف تخصصات العلوم والفنون،
. عند إجراء أي نوع من البحث أو المشروع، تصور منذ البداية وسائل الاتصال المبتكرة التي ستساعد في توصيل النتائج والمخرجات إلى المجتمعات،
. مع إدراك أن البحر الأبيض المتوسط هو بحر من اللغات، نقوم بإجراء جميع الأنشطة مع مراعاة التعددية اللغوية، بدءاً بالتركية والإنجليزية،
. فيما يتعلق بالبعد البحثي والتعليمي كشرط لا غنى عنه في أي نوع من النشاط أو المشروع،
. استخدام أساليب التفكير التشاركي والتداول واتخاذ القرار في جميع العمليات، بدءاً بفريق الأكاديمية ومجلس الإدارة،
. نسعى جاهدين في أي عمل أو عمل لمواصلة إعادة تصور إزمير والبحر الأبيض المتوسط مع الحفاظ على التقليد الخاص بهم المتمثل في الإبداع معًا والاستمتاع معًا.
مع دخول أكاديمية إزمير للبحر الأبيض المتوسط عقدها الثاني، نحن الذين سنكون جزءًا من هذه العملية المليئة بالتحديات والمثيرة، نعي تمامًا أن المنهج النقدي والمبتكر ضروري لتحقيق المبادئ التي ذكرتها أعلاه.
نحن نحاول أن نقول شيئًا يوضح أننا من خلال عملنا ندافع عن إزمير والبحر الأبيض المتوسط والطبيعة والإنسان، وبالطبع مستقبل الأرض.
Cela fait dix ans que l’Académie méditerranéenne d’Izmir a été fondée. Au cours de cette période, Izmir et la Méditerranée ont connu et connaissent encore des changements considérables. L’Académie méditerranéenne d’Izmir poursuit son développement et sa transformation en suivant de près et en interprétant ce changement.
Dans l’intervalle, il est devenu évident qu’Izmir est une ville refuge, d’accueil des migrations intellectuelles , une ville où les personnes désireuses de créer et de produire s’installent et même se réfugient. Izmir a été une ville d’où ont émergé de grands récits qui ont donné naissance aux mythes fondateurs de la mer Égée, de la Méditerranée et même du monde ; une ville qui a été une escale pour le commerce oriental et occidental passant par le milieu de la Méditerranée pendant une longue période ; une ville où les terres fertiles, les montagnes et la mer, l’art et la richesse cohabitent ; une ville où les migrations viennent de toutes les directions et vont dans toutes les directions ; une ville où tous les types de diversité peuvent exister.
Aujourd’hui, Izmir est une ville où différentes expressions peuvent continuer à se chercher et à se questionner côte à côte, dans un environnement de libre discussion. Bien qu’elle ne soit pas exempte des problèmes économiques, écologiques et humanitaires des grandes villes, c’est une ville qui ne renonce pas à chercher des moyens de résoudre tous les problèmes en commun. C’est précisément pour cette raison que nous pouvons voir des expressions contemporaines trouver l’occasion d’être représentées dans l’ancienne agora, l’un des symboles de plus en plus visibles de la vie à Izmir aujourd’hui.
“Porter Izmir à la Méditerranée, porter la Méditerranée à Izmir”, a déclaré par la grande équipe qui a travaillé ensemble pendant longtemps pour envisager le littoral d’Izmir comme une partie indispensable de la vie des Izmiriens et pour faire des suggestions, tout en imaginant la mer au centre de la vie et de la ville. La mission de l’Académie méditerranéenne d’Izmir peut encore être résumée dans la même phrase.
Alors qu’Izmir s’emploie à rendre plus lisibles les liens entre son passé et son présent, les relations qu’elle va renouer et resserrer avec la Méditerranée seront sans doute déterminantes. La Méditerranée est peut-être la plus désirée de toutes les mers du monde, un microcosme où se mêlent les histoires, les richesses et les pauvretés, les guerres et les civilisations, les désastres et les miracles, les héros et les victimes…
D’un côté, elle continue à nous donner toutes les leçons de son histoire, de l’autre, elle présente un théâtre chaotique de catastrophes qui semblent insolubles, menaçant souvent la vie de tous les hommes et indirectement de tous les êtres vivants de la terre. Les problèmes de la Méditerranée et les méthodes et solutions qu’elle trouvera pour les résoudre éclaireront notre avenir à tous.
C’est sur cette base que l’Académie méditerranéenne d’Izmir est en train d’être réorganisée. Cette restructuration s’articule autour de quelques hypothèses de base qui ont été clarifiées dans le cadre d’un processus participatif que la municipalité métropolitaine d’Izmir a transformé en mode de fonctionnement :
- Utiliser les ressources de la municipalité métropolitaine d’Izmir tout en maintenant vivant et en développant le capital intellectuel en son sein et autour d’elle dans la prise de décision.
- Assurer la participation la plus large possible de tous les acteurs publics, civils et privés d’Izmir dans tous les domaines d’activité.
- Créer un environnement favorable à l’émergence de nouvelles idées et recherches sur Izmir et la Méditerranée.
- S’efforcer d’impliquer des partenaires d’Europe et du monde entier, avec une priorité pour la Méditerranée, dans le développement de leur coopération.
- Mettre l’accent sur les études interdisciplinaires en tenant compte des transitions entre les différentes disciplines scientifiques et artistiques.
- Envisager des modes de communication novateurs qui permettront d’apporter les résultats et les produits aux communautés dès le début, tout en menant à bien toutes sortes de recherches et de projets.
- Conscient que la Méditerranée est une mer de langues, mener toutes ses activités, en particulier en turc et en anglais, en gardant à l’esprit le multilinguisme.
- Reconnaître la dimension de la recherche et de l’éducation comme une condition indispensable dans tous les types d’activités et de projets.
- Utiliser la pensée collaborative, la délibération et la prise de décision dans tous les processus, avec l’équipe et le conseil d’administration de l’Académie au premier plan.
- S’efforcer de maintenir l’imagination spécifique à Izmir et à la Méditerranée et la tradition de co-création et de co-plaisir dans tous les types de travail et d’action.
Alors que l’Académie méditerranéenne d’Izmir entre dans sa deuxième décennie, nous, qui ferons partie de ce processus stimulant et enthousiaste, sommes conscients qu’une approche qui remet en question, critique et recherche la nouveauté est nécessaire pour que les hypothèses susmentionnées trouvent une réponse dans la vie.
À travers notre travail, nous aspirons à exprimer notre soutien envers Izmir, la Méditerranée, la nature, l’humanité, et bien entendu, l’avenir de la terre.
Han pasado 10 años desde fundacion de la Academia Mediterránea de Izmir. Durante este período de tiempo, Izmir y el Mediterráneo han experimentado y siguen experimentando cambios considerables.
La Academia Mediterránea de Izmir continúa su desarrollo y transformación siguiendo siendo cerca e interpretando este cambio.
Con el paso del tiempo, quedó claro que Izmir era una ciudad donde se establecieron e incluso se refugiaron personas con fuga de cerebros y ganas de crear y producir. Izmir ha sido la ciudad donde surgieron las grandes narrativas que dieron origen a los mitos fundacionales del Egeo, del Mediterráneo e incluso del mundo donde los comercios orientales y occidentales pasaron por el centro del Mediterráneo durante un largo período.Juntos con las tierras fértiles, las montañas y los mares, donde convive el arte y la riqueza, se ha convertido en una ciudad como un punto de encontar, donde puede existir todo tipo de diversidad.
Hoy, Izmir es una ciudad donde diferentes expresiones pueden seguir buscando y cuestionando, una al lado de la otra y en un ambiente de libre. Si bien no está libre de los problemas económicos, ecológicos y humanitarios de las grandes ciudades, es una ciudad que no renuncia a buscar formas de resolver todos los problemas de manera conjunta. Precisamente por eso, podemos ser testigos de que las expresiones contemporáneas tienen la oportunidad de estar representadas en el Ágora Antigua, uno de los símbolos cada vez más visibles de la vida en Izmir en la actualidad.
Se prepararon un equipo para hacer sugerencias a la cuidad. El equipo, que trabajó juntos durante mucho tiempo, imaginó que la costa de Izmir es como una parte indispensable de la vida de los habitantes y pensando el mar siendo en medio de la vida de la ciudad ,dijo: “Llevar Izmir al Mediterráneo, llevar el Mediterráneo a Izmir.” La misión de la Academia Mediterránea de Izmir todavía se puede resumir en la misma frase.
Mientras Izmir trabaja para hacer más legibles vínculos entre su pasado y su presente, las relaciones que renovará y estrechará con el Mediterráneo serán sin duda decisivas.
El Mediterráneo quizás es el mar más conocido entre los mares del mundo, es un microcosmos en el que se mezclan historias, riqueza y pobreza, guerras y civilizaciones, desastres y milagros, héroes y víctimas. Si bien continúa enseñándonos lecciones con su historia, también presenta un teatro caótico de desastres que parece irresoluble y a menudo amenaza las vidas de todas las personas. Los problemas del Mediterráneo y los métodos y soluciones que encontrará para resolverlos serán luz sobre el futuro de todos nosotros.
La Academia Mediterránea de Izmir se está reestructurando sobre esta base.
La reestructuración se estructura en torno a algunos supuestos básicos que quedaron claros en un proceso participativo que la Municipalidad Metropolitana de Izmir convirtió en forma de hacer negocios:
- Mientras se beneficia de los recursos de la Municipalidad Metropolitana de Izmir, manteiene y mejora el capital mental dentro y alrededor de uno mismo en el periodo de tomar decisiones
- Asegurarse de la participación más amplia de las partes interesadas de todos los segmentos de los sectores público, civil y privado en Izmir.
- Preparar un entorno propicio para el surgimiento de nuevas ideas e investigaciones sobre Izmir y el Mediterráneo.
- Esforzarse a los socios de Europa y del mundo por incluir para desarrollar la cooperación con prioridad en el Mediterráneo.
- Destacar los estudios interdisciplinarios teniendo en cuenta las transiciones entre diferentes disciplinas científicas y artísticas.
- Cuando se realizan todo tipo de investigaciones y proyectos, previendo métodos de comunicación innovadores que acercarán los resultados a las comunidades
- Siendo conscientes de que el Mediterráneo es un mar de lenguas, realiza todas sus actividades considerando el multilingüismo, especialmente el turco y el inglés.
– Considerando que la dimensión de investigación y educación como condición indispensable en todo tipo de actividades y proyectos.
- Utilizando los métodos de pensamiento colaborativo, negociación y toma de decisiones en todos los procesos, especialmente con el equipo y la Junta de la Academia.
- Trabajando para mantener la tradición de crear juntos y divertirnos juntos, con imaginaciones propias de İzmir y el Mediterráneo en todo tipo de trabajos y acciones.
A medida que la Academia Mediterránea de Izmir entra en su segunda década, nosotros, que formaremos parte de este proceso desafiante y entusiasta, somos conscientes de que es necesario un enfoque que cuestione, critique y busque lo nuevo para que las aceptaciones que he enumerado anteriormente encuentren una respuesta en la vida.
Con nuestro trabajo nos propusimos decir una palabra que demuestre que estamos al lado de Izmir, del Mediterráneo, de la naturaleza y de las personas y, por supuesto, del futuro de la tierra.
İZMİR AKDENİZ AKADEMİSİ MANİFESTOSU -2012
Günümüz dünyasında ekonomiler büyük kentler aracılığı ile birbirleriyle yarışıyor. Bu nedenle büyük kentlerin yönetimleri artık yalnız kentlilerine hizmet üretmiyor, aynı zamanda kentlerinin ekonomi alanında yarışmasında öncülük etme işlevini de yükleniyorlar. Nitekim bu işlev çeşitlenmesi Türkiye’nin yerel yönetim yasalarına da yansımış bulunuyor.
Dünyanın yaşadığı küreselleşme ve bilgi toplumuna geçiş sürecine İzmir, dünyanın en büyük 130 kenti arasında yer alarak katkıda bulunuyor. Bu süreç içinde İzmir hem kendisini, hem de hinterlandını bir kentsel bölge olarak yapılandırıyor.
Türkiye’nin demokrasi tarihi içinde özgün bir yere sahip olan İzmir, kent yönetimin yeni işlevinin gerçekleştirilmesinde de demokratik geleneğine uygun olarak davranmaktadır. İzmir halkı ve kanaat önderleri arasında İzmir’in ekonomisinde ve yaşam kalitesinde bir sıçrama yapılması gerektiği ve İzmir’in bu atılımı yapabilecek bir konuma ve potansiyele sahip olduğu konusunda bir görüş birliği bulunmaktadır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi bu sıçramayı yaratacak kent vizyonunu demokratik bir süreç içinde belirlemiştir. 24 Ekim 2009’da toplanan Kültür Çalıştayı’nda İzmirlilerin ve İzmir’e gönül vermiş olan bilim, kültür ve sanat insanlarının katılımıyla üçayaklı bir gelişme vizyonu saptamış bulunmaktadır. Bunlardan birincisi İzmir’in dünya ekonomik iş bölümünde daha ileri bir yer tutabilmesi için tasarım ve yenilikçilik (innovation) kenti niteliğini kazanmasının sağlanması, ikincisi bu hedefin yurt dışına açık ve Akdeniz’in büyük kentleriyle kurduğu ilişkiler ağ içinde bir odak oluşturarak gerçekleştirilmesi, üçüncüsü ise bu vizyonun insan onuruna saygılı demokratik ve katılımcı pratikler içinde bir yönetişim anlayışıyla uygulanmaya çalışılmasıdır.
Böyle bir vizyonu yaşama geçirmek, toplumun tüm kesimlerinin, uzun süreli gayretlerini gerekli kılmaktadır. Bunun için de bu vizyonun hayata geçirilmesinin düşünsel ve organizasyonel yükünü yüklenecek uzun soluklu bir kurumsallaşma gereksinimi ortaya çıkmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Danışma mekanizmaları içinde böyle bir kurumun “İzmir Akdeniz Akademisi” olabileceği üzerinde oydaşma sağlanmış ve uygulamaya geçilmiştir.
İzmir Akdeniz Akademisi temelde iki işlev görecektir. Bu işlevlerden biri bir düşünce kuruluşu olmasıdır. Bu yönüyle vizyonu yaşama geçirecek stratejileri geliştirecek, bu yolla İzmir’in ufkunu genişletecek, çalışmaları rutinlere hapsolmayarak sürekli yeniliklere açık kalacak, İzmir’in vizyonunu geliştirmek için gerekli entelektüel kapasiteye paydaşlarıyla birlikte katkıda bulunacaktır.
İzmir Akdeniz Akademisi’nin ikinci temel işlevi paydaşların karşılıklı etkileşecekleri, vizyonun yaşama geçirilmesinde yüklenecekleri işlevlerin belirleneceği, uygulama sözlerinin verileceği bir platform oluşturmaktır. Bu iki işlevi birden gerçekleştirecek bir kurum olması onu özgün hale getirmektedir.
Bunun, büyük kadroları olan, düşünceleri kendi üreten, araştırmaları kendi yapan, çözümleri kendi uygulamaya çalışan, kısacası işleri kendi yapan hantal bir kurum olmaktan çok, İzmir’in ve İzmir’i sevenlerin kapasitelerini harekete geçiren, onları bir araya getiren, onları yapmaya özendiren, bu işlevlere adanmışlıklarını sağlayan, esnek ve yenilikçi bir zihniyete sahip olması gerekmektedir.
Bu kurum kapasitesi ve adanmışlığı yüksek bir çekirdek kadrosu bulunan, katı hiyerarşik bir işbölümünü değil, ele aldığı işe göre genişleyebilen, daralabilen, ortaklıklar geliştirebilen, yatay ilişkilerinin gücü ve yaratıcılığından yararlanabilen bir örgütlenmeyi başarabilmelidir.
Akademi’nin faaliyet alanı İzmir’in vizyonuna atıfla tanımlandığında çok geniş bir alan ortaya çıkmaktadır. Akademi’nin tüm alanlarda faaliyet göstermesi beklenemez. Bunun için özellikle başlangıç yıllarında daha dar bir alanda seçmeci olarak faaliyet göstermesi beklenmektedir. Belli alanlarda bir başarı sağlandıktan sonra bu işlevini STK’lara ya da başka kurumlara devredecek, kendisi yeni bir alanda öncülük işlevi görmeye girişecektir.
Başlangıç aşamasında Akademi’nin üç konuya öncelik vermesi kararlaştırılmıştır. Bunlardan birincisi İzmir tarihinin bir Akdeniz kenti olması perspektifiyle yeniden ele alınmasıdır. Bir kente bir vizyon geliştirdiğinizde bu vizyonun tarihsel bir derinlik kazanabilmesi için tarihinin yeniden yazılması gerekmektedir. Bu temelde akademik bir faaliyettir. Araştırmalar yaptırılacak, uluslararası toplantılar, çalıştaylar, yarışmalar düzenlenecek, sergiler açılacaktır. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu faaliyet için Ahmet Piriştina Kent Müzesini devreye sokacaktır. Bu faaliyet akademinin yaşamı boyunca sürdüreceği bir işlev olacaktır.
Akademi faaliyetleri içinde tasarım ve yenilik kenti olma vizyonunda tasarım etkinliğinin geliştirilmesine öncelik verilmiştir. Bunun temel nedeni İzmir’de tasarım talebinin geliştirilme potansiyelinin bulunmasının yanı sıra, İzmir’deki üniversitelerde tasarım ile ilgili gelişmiş bölümlerin varlığıdır. Bu kararın verilmesi üzerine 31 Mayıs 2011’de İzmir’de geniş katılımlı bir Tasarım Forumu düzenlenmiştir. Bu foruma katılan değişik aktörlerin, İzmir’in tasarım kenti haline gelmesinde yüklenecekleri rollere açıklık kazandırılmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir yandan İzmirlilerin tasarlanmış çevrelerde yaşama bilincinin geliştirilmesi için kendi yetkilerini kullanacak, öte yandan İzmir Fuarı’nın olanaklarının tasarım etkinliklerinin sergilenmesinde kullanılmasını sağlayacaktır.
Akademi faaliyetlerinin yoğunlaşacağı üçüncü alan İzmir’in sürdürülebilir bir kent olarak gelişmesini sağlayacak kapsamlı bir programlamasını gerçekleştirmek olarak seçilmiştir. Bu bir ekolojik köy kurmaktan, katı atıkların imhasına, atık suların arıtılmasına, karbon tüketimi azaltılmış bina yapımına, gıda güvenliğine organik tarıma kadar çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Bu faaliyetler, uluslararası kurumlarıyla ve özellikle de Akdeniz kentleriyle geliştirilecek işbirliğine özel önem vererek gerçekleştirilecektir.
Akademi böyle bir başlangıç noktasından çıkarak, faaliyete geçtikten sonra, örgütlenmesini geliştirerek faaliyetlerini çeşitlendirirken, deneyselliğe açık kalacak, alınan sonuçların değerlendirilmesine dayanarak örgütlenmesini sürekli geliştirecektir.
Akdeniz Akademisi dördüncü öncelik alanı olarak, kuruluşunun temelinin atıldığı 2009 yılında yapılan Kültür Çalıştayı’nda saptanan stratejik öncelikler doğrultusunda İzmir’in gelecek vizyonunda vazgeçilmez bir yere sahip olacak sanat ve kültür alanlarını benimsemiştir. Akademi, kültürü, eğitim ve bilişim de dahil, en geniş tanımıyla alarak kentin ekonomik ve sosyal gelişiminde kültür endüstrilerinin hak ettikleri rolü oynamasının yanı sıra; sanat etkinliklerinin İzmirlilerin hayatının merkezinde yer almasını sağlayarak “Yaratıcı İzmir” konseptini bir gerçeklik haline getirmeyi amaç edinmiştir. Bu alandaki çalışmaları yürütürken Akademi, bir yandan çocuklar, gençler ve kadınlar başta olmak üzere tüm kentlilerin kültür hayatına katılımını gözetir ve teşvik ederken öte yandan, merkezi yönetimin kentteki kurumları, yerel yönetim, sivil toplum kuruluşları ve sanatçıların katkısı ve diyaloguyla oluşacak kültürel yönetişimin kent pratikleri arasında kökleşmesi için çalışacaktır.
Akdeniz Akademisi tüm kültür ve sanat projeleri ve etkinlilerinde, İzmir’in Akdeniz’in kültürel hareketliliğine katkıda bulunan kentler ve kültürel girişimlerle etkileşim içinde bir ”Akdeniz Kültür Ağı” nın oluşmasında öncü bir rol oynamak üzere çaba gösterecektir.
İçerik hazırlanıyor.
AKADEMİ ÇALIŞANLARI
Bahar ARAT YAMA
- +90 232 293 4617
- bahararat@izmir.bel.tr
Mustafa DEMİRÖZ
- +90 232 293 4615
- mustafademiroz@izmir.bel.tr
İlayda GÜNEŞ
- +90 232 293 4608
- ilaydagunes@izmir.bel.tr
Ceyda KOYUNCU
- +90 232 293 3650
- ceydakoyuncu@izmir.bel.tr
Helin KÜÇÜK
- +90 232 293 46 11
- helinkucuk@izmir.bel.tr
Ayşegül SABUKTAY
- +90 232 293 4612
- aysegulsabuktay@izmir.bel.tr
Can SAKARYALI
Burcu ŞAHİNER
- +90 232 293 4613
- burcusahiner@izmir.bel.tr
Ezgi ŞAİROĞLU
- +90 232 293 4607
- ezgisairoglu@izmir.bel.tr
Sultan TANRIKULU
- +90 232 293 46 12
- sultankosar@izmir.bel.tr
Merve TUFAN
KURUCU ONURSAL BAŞKANLAR
Prof. Dr. Halil İNALCIK
- Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi
- Akdeniz Akademisi Bilim Kurulu Üyesi
İzmirli ve İzmir’e gönül vermiş bilim, sanat ve kültür insanlarının katılımıyla 24 Ekim 2009 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirilen İzmir Kültür Çalıştayı’nda, İzmir için yeni bir gelişme vizyonu saptandı. Bu vizyonun üçayağı bulunmaktaydı. Bunlardan birincisi İzmir’in geleceğinde daha ileri bir noktaya gidebilmesi için yenilik ve tasarım kenti haline getirilmesi, ikincisi bu vizyonu yurt dışına açık ve Akdeniz kentleri ile kurduğu ağ ilişkilerinden yararlanarak geliştirmesi, üçüncüsü ise bu vizyonun demokratik ve katılımcı pratikler içinde sağlamasıydı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kültür Çalıştayı’nda belirlenen bu vizyonun ve “Akdeniz’in Kültür, Sanat ve Tasarım Kenti İzmir” hedefinin yaşama geçmesini sağlayacak birim olarak, 12 Mart 2012 tarihinde İzmir Akdeniz Akademisi’ni oluşturmuştur.
Akademi, İzmir vizyonunu yaşama geçirmek için paydaşlarıyla birlikte çalışırken, İzmir’in dünyaya açılma stratejisinin geliştirilmesine de katkıda bulunarak kente ve ülkeye yeni ufuklar açacaktır.
İzmir tarihinin bir Akdeniz kenti olması perspektifiyle yeniden ele alınması; İzmir’in tasarım ve yenilikçilik kenti olmasına ilişkin strateji, organik tarım ve ekolojik bir yerleşme tasarımı ile İzmir’in Akdeniz’in kültürel hareketliliğine katkıda bulunan kentler ve kültürel girişimlerle etkileşim içinde bir “Akdeniz Kültür Ağı ”nın oluşmasında öncü bir rol oynaması Akdeniz Akademisi’nin temel öncelikleridir.
BAŞLICA KİTAPLARI
- Tanzimat ve Bulgar Meselesi, Ankara: TTK, 1943.
- Hicri 835 Tarihli Suret-i Defter-i Sancak-ı Arvanid, Ankara: TTK, 1954.
- Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar, Ankara: TTK, 1954.
- Hicri 835 Tarihli Suret-i Defter-i Sancak-ı Arvanid, Ankara: TTK, 1954.
- The Ottoman Empire: the Classical Age, 1300-1600, London: Weidenfeld and Nicholson, 1973.
- Gazavât-ı Sultân Murâd b. Mehemmed Hân İzladi ve Varna Savaşları (1443-1444) Üzerinde Anonim Gazavâtnâme, Ankara: TTK, 1978 (M. Oğuz ile birlikte).
- Tursun Beg, The History of Mehmed the Conqueror, Chicago-Minnesota: American Research Institute, 1978 (R. Murphey ile birlikte).
- The Ottoman Empire: Conquest, Organization and Economy, London: Variorum Reprints, 1978.
- Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi / Social and Economic History of Turkey (1071-1920), Ankara: Meteksan, 1980 (editör, O. Okyar ile birlikte).
- Studies in Ottoman Social and Economic History, London: Variorum Reprints, 1985.
- Osmanlı İmparatorluğu Toplum ve Ekonomi Üzerinde Arşiv Çalışmaları, İncelemeler, İstanbul: Eren, 1993.
- The Middle East and the Balkans under the Ottoman Empire, Bloomington: Indiana University Turkish Studies and Turkish Ministry of Culture Joint Series Volume 9, 1993.
- The History of the Black Sea Trade: the Register of Customs of Caffa. Cambridge: Cambridge University Press, 1993.
- Süleyman the Second and his Time, İstanbul: Isis Press, 1994 (editör, C. Kafadar ile birlikte).
- An Economic and Social History of the Ottoman Empire, Cambridge: Cambridge University Press, 1994 (1300-1600 arasını Halil İNALCIK yazdı, editör, D. Quataert ile birlikte).
- From Empire to Republic: Essays on Ottoman and Turkish Social History, İstanbul: Eren, 1995.
- Essays in Ottoman History, İstanbul: Eren, 1998.
- Osmanlı, 12 Cilt, İstanbul: Yeni Türkiye Yayınları, 1999 (editör, N. Göyünç, E. İhsanoğlu, Y. Halaçoğlu ile birlikte).
- Osmanlı’da Devlet, Hukuk, Adâlet, İstanbul: Eren, 2000.
- Şâir ve Patron, Patrimonyal Devlet ve Sanat Üzerinde Bir İnceleme, Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2003.
- Osmanlı Uygarlığı, 2 Cilt, İstanbul: Kültür Bakanlığı, 2004 (editör, Günsel Renda ile birlikte; İngilizcesi, Ottoman Civilization 2 cilt)
- Doğu Batı Makaleler I, Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2005.
- Tanzimat / Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, Ankara: Phoenix Yayınları, 2006 (editör, M. Seyitdanlıoğlu ile birlikte).
- Turkey and Europe in History, İstanbul: Eren, 2006.
- Atatürk ve Demokratik Türkiye, İstanbul: Kırmızı Yayınları, 2007.
- Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları, İstanbul: İsam Yayınları, 2010.
- Osmanlılar, İstanbul: Timaş Yayınları, 2010.
- Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı Devlet, Kanın Diplomasi, İstanbul: Timaş Yayınları, 2011.
- Has-bağçede ‘ayş u tarab Nedîmler, Şâirler, Mutribler, İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınlar, 2011.
- Rönesans Avrupası Türkiye’nin Medeniyetiyle Özdeşleşme Süreci, İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları, 2011.
- Studies in the History of Textiles in Turkey, İş Bankası Kültür Yayınları, 2011.
- The Survey of Istanbul, İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınlar, 2012.
PROJELER ve KURDUĞU BİLİM KURUMLARI
- 1. Halil İNALCIK, 1950’lerde Bursa kadı sicilleri üzerinde çalışmaya başladığı zaman, Sultan I. Mehmed’in (1413-1421) Yeşil Medresesi’nde bir hücrede yere atılmış, toz toprak içinde bir yığın halinde bulduğu sicillerin düzene konulması için Ankara’da Müzeler Genel Müdürlüğü’ne başvurmuş, Fatih devrine kadar çıkan ve en eski Osmanlı arşivi olarak eşsiz bir değer taşıyan bu sicillerin düzenli bir arşiv haline getirilmesi konusunda İNALCIK’ın teklifine genel müdürün ilgi göstermesiyle siciller İstanbul’a gönderilmiş, ciltlenen ve tertip edilen siciller Bursa Arkeoloji Müzesi’nde özel arşive düzenli bir biçimde yerleştirilmiş ve araştırmacıların hizmetine açılmıştır
- 2. II. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyada sosyal ve ekonomik tarih araştırmalarının gelişmesine paralel olarak İNALCIK, Osmanlı tarihinin bu dinamikler temelinde araştırılması, sonuçlarının bilim dünyasına sunulması ve konu ile ilgilenen tarihçilerin belli aralıklarla bir araya gelmesi için bilimsel bir platform olarak düşündüğü International Association for Social and Economic History of Turkey’i kurmuş ve bu birliğin başkanı olarak International Congress on the Social and Economic History of Turkey adıyla 10 uluslararası kongrenin toplanmasına başkanlık etmiştir. Bu kongrelerin toplantı yerleri ve yılları şöyledir:
- Hacettepe Üniversitesi, Ankara (1977)
- Strasbourg Üniversitesi, Strasbourg (1980)
- Princeton Üniversitesi, Princeton (1983)
- Münih (1986)
- İstanbul (1989)
- Aix-en-Provence (1992)
- Heidelberg (1995)
- Bursa (1998)
- Dubrovnik (2001)
- Venedik (2005 )
- Viyana (2010)
- 3. İNALCIK’ın üstlendiği bir diğer proje UNESCO’nun yayınladığı The History of the Scientific and Cultural Development of Mankind’dır. Yedi cilt planlanan bu eserin 1500-1800 tarihlerini kapsayan V. cildi için Cambridge Üniversitesi’nden Prof. Peter Burke ile birlikte baş editörü tayin edilmiştir. Kitap 1999 yılında yayınlanmıştır (History of Humanity-Scientific and Cultural Development: From the Sixteenth to the Eighteenth Century, Londra: Routledge, 1906).
- 4. Halil İNALCIK Araştırma Projesi / Şer’iyye Sicilleri’ne Göre İstanbul Tarihi: 1980’lerde İstanbul tarihi için İstanbul şer’î mahkeme sicilleri koleksiyonundan on bine yakın defteri ihtiva eden şehir arşivinin değerlendirilmesi (İstanbul müftülüğünde özel bir binada yerleştirilmiş olan bu arşiv II. Abdülhamid (1876-1905) döneminde İslâmî ilimlere ve İslâm hukukuna ilginin artması üzerine şeyhülislamlığa bağlı olarak düzenlenmiştir. Bu arşiv yalnız İstanbul tarihi için değil, genel olarak Osmanlı şehir, esnaf ticaret ve hukuk tarihi için birinci derecede önemlidir) konusunda yeni bir projeyi başlatmıştır. Prof. İNALCIK bu amaçla Prof. A. Kuran, Prof. Z. Toprak ile bir araya gelmiş enstitü veya vakıf kurmanın yollarını aramış, sonradan Prof. N. Atasoy, katılması ile komite genişlemiştir. Bir vakıf ya da enstitü kurulması planlanmış ancak mali kaynakların sağlanmasında ortaya çıkan güçlükler nedeniyle projenin gerçekleşmesi bir müddet gecikmiştir. Sonunda Prof. Atasoy’un girişimi ile projenin İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi merkezine bağlı bir proje biçiminde başlatılması kararı alınmıştır. Proje, 1999 yılından bu yana Sabancı Üniversitesi – Packard Humanities Institute (PHI) işbirliğiyle sürdürülmüştür. Projenin ilk kitabı İstanbul Mahkemesi 121 Numaralı Şer’iyye Sicili (haz. Ş. N. Aykut, İstanbul, 2006) başlığıyla çıkmıştır.
- 5. 2003 yılında Bilkent Üniversitesi’nde Halil İNALCIK Center for Ottoman Studies’i kurmuştur. Halil İNALCIK, yıllardan beri çeşitli arşivlerden topladığı belge ve defterlerin kopyalarını, yarım kalmış araştırma metinlerini, 1000’den fazla ayrıbasımı ve diğer materyalleri bu merkeze bağışlamıştır. Hâlâ tasnif işlerinin yürütüldüğü merkez yakın zamanda araştırmacıların hizmetine girecektir. Yalova Belediye Başkanlığı Halil İNALCIK Araştırma Enstitüsü
KURUCU OLDUĞU, EDİTÖRLÜĞÜNÜ YAPTIĞI YAYINLAR
- Archivum Ottomanicum (The Hague, 1969, T. Halasi-Kun ile birlikte kurucu)
- Osmanlı Araştırmaları Dergisi (İstanbul, 1980, H. Lowry ve N. Göyünç ile birlikte)
- History of Scientific and Cultural Development of Mankind, Cilt: V (History of Humanity- cilt V. P. Burke ile birlikte)
- Ottoman Empire and Its Heritage, Editör: Fraqhui ile beraber (Leiden: Brill, 1998’den itibaren bu seriden şu ana kadar 45 cilt basılmıştır)
- Osmanlı Uygarlığı, 2 Cilt (İstanbul: Kültür Bakanlığı, 2001, eser ayrıca İngilizce olarak Ottoman Civilization cilt I-II, adıyla basılmıştır)
YAYIN KURULUNDA OLDUĞU BİLİMSEL DERGİLER
- Turcica (Paris)
- Harvard Ukrainian Studies (Cambridge)
- East European Quarterly (Boulder, Colorado)
- Türk Tarih Kurumu Belgeler Dergisi (Ankara)
- Studia Islamica (Paris)
- Doğu Batı (Ankara)
ÜYESİ OLDUĞU BİLİM KURUMLARI
- Türk Tarih Kurumu, Asli Üye (1947–1980)
- Association Internationale des Etudes du Sud-Est Européen, Üye (1964–1974), Başkan (1971–74)
- Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Üye (1960)
- Srpska Akademija Nauka i Umetnost (Sırbistan Bilim ve Sanat Akademisi), Belgrad, Üye (1991)
- The Royal Historical Society, Londra, Muhabir Üye (1974)
- The Royal Asiatic Society, Londra, Şeref Üyesi (1978)
- L’école des hautes études en sciences sociales, Paris, Ziyaretçi Direktör (1979)
- American Academy of Arts and Sciences, Fellow (1983)
- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Üye (1993)
- Türkiye Bilimler Akademisi, Şeref Üyesi (1993)
- Middle East Studies Association, Şeref Üyesi (1994)
- American Historical Association, Şeref Üyesi (1995)
- Middle East Society of North of America (MESA), Şeref Üyesi
- Institutul de Istorie Nicolae Iorga (Nicolae Iorga Tarih Enstitüsü), Bükreş, Şeref Üyesi (1995)
- The British Academy, Muhabir Üye (1995)
- Kültür Bakanlığı Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunun 700. Yıl Dönümü Yayın Komisyonu, Üye (1998)
- Vakıflar Genel Müdürlüğü Araştırma Kurulu, Üye (1998)
- Institute of Turkish Studies, Washington, Üye (Yönetim Kurulu, 1998)
- Halil İNALCIK Araştırma Projesi, Sabancı Üniversitesi-Packard Humanities Institute İşbirliği ile “Şer’iyye Sicillerine Göre İstanbul Tarihi”, Onursal Başkan (1999)
- Vehbi Koç Ödülleri Seçici Kurulu, Üye (2002)
TERCİH EDİLEN FAHRİ DOKTORALAR
- TBoğaziçi Üniversitesi, Türkiye (1986)
- Atina Üniversitesi, Yunanistan (1987)
- Selçuk Üniversitesi, Türkiye (1992)
- Kudüs İbranî Üniversitesi, İsrail (1993)
- Bükreş Üniversitesi, Romanya (1993)
- Uludağ Üniversitesi, Türkiye (1995)
- Balıkesir Üniversitesi (1999)
- Sofya Üniversitesi, Bulgaristan (2001)
- Manas Üniversitesi, Kırgızistan (2004)
- Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Türkiye (2005)
- Koç Üniversitesi, Türkiye (2006)
- Trakya Üniversitesi, Türkiye (2007)
- Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fahri Doktora Ünvanı, Türkiye (2008)
- Süleyman Demirel Üniversitesi Fahri Doktora Ünvanı, Türkiye (2008)
- Pamukkale Üniversitesi Fahri Doktora Ünvanı, Türkiye (2008)
- Yalova Üniversitesi Fahri Doktora Ünvanı, Türkiye (2009)
- Akdeniz Üniversitesi Fahri Doktora Ünvanı, Türkiye (2009)
- Cuhmuriyet Üniversitesi, Sivas (2010)
- Erciyes Üniversitesi, Kayseri (2011)
- Azerbaycan Bilimler Akademisi Fahri Doktora Ödülü (2012)
ÖDÜLLER, MADALYA VE NİŞANLAR
- Rockefeller Vakfı Araştırma Bursu, Harvard Üniversitesi (1956)
- İslam Tarihi Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Ödülü, İslam Konferansı Örgütü (1986)
- T.C. Dışişleri Bakanlığı Yüksek Hizmet Madalyası ve Diploması (1991)
- Prof. Dr. Mustafa Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı Ödülü, ODTÜ (1992)
- Osmanlı İmparatorluğu Toplum ve Ekonomi (İstanbul: Eren, 1993) eseriyle Sedat Simavi Vakfı: Sosyal Bilimlerde En İyi Çalışma Ödülü, İstanbul (1993)
- Titulesco Yüksek Hizmet Madalyası, Romanya Büyükelçiliği, Ankara (1995)
- İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü Ödülü (1998)
- Balıkesir Üniversitesi Şükran Plaketi (1999)
- Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Şükran Ödülü (2000)
- Macaristan Cumhurbaşkanlığı Liyakat Nişanı (2002)
- T.C. Kültür Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü (2002)
- Türkiye Yazarlar Birliği, Şükran Beratı (2003)
- Milli Savunma Bakanlığı Plaketi (2003)
- Üsküdar Belediyesi Plaketi (2003)
- Ankara Üniversitesi Şükran Plaketi (2003)
- Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı, Bursa Ulusal Kültür Yaşamına Katkı Ödülü (2004)
- Türk İdareciler Derneği Ödülü (2008)
- TBMM Onur Ödülü (2008)
- Rotary International Meslek Ödülü (2008)
- Türk İdareciler Derneği (2008)
- Kırım Gelişim Vakfı Onur Ödülü (2009)
- Bursa Fahri Hemşehrilik Ödülü (2010)
- King Faysal International Prize(2011)
- Türksoy Onur Madalyası (2012)
Prof. Dr. İlhan TEKELİ
- İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı
- Akdeniz Akademisi Kurucu Onursal Başkanı, Bilim Kurulu ve Yönetim Kurulu Üyesi
1937 yılında İzmir’de doğdu. İlk ve Ortaöğrenimini İzmir’de tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. 1964’te, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde, Şehir ve Bölge Planlamacılığı alanında; 1966’da Pennsylvania Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1968’de İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Şehir Planlama konusunda doktora yaptı. Yurtdışındaki çeşitli üniversitelerde konuk profesör olarak ders verdi.
Birçok belediyede ve kuruluşta danışma kurulu üyeliği yapan TEKELİ, Yerel Yönetim ve Demokrasi için Dünya Akademisi (World Academy for Local Government and Democracy) İcra Heyeti’nin kurucusu ve üyesidir. Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı Kurucu Başkanıdır. 2004-2008 yılları arasında YÖK Genel Kurulu üyeliği görevinde bulunmuştur.
Değişik dillerde, elliden fazla kitabı, dört yüzden fazla makalesi ve konferans tebliği bulunan TEKELİ, Sosyal Bilimler alanında birçok ödül aldı. 1964’ten bu yana, şehir ve bölge planlamacılığı, planlama teorisi, makro coğrafya, göç coğrafyası ve politik davranış, Türkiye’deki yerel yönetimlerin teorisi ve tarihi, kentleşme ve kentsel politika, ekonomi politikası, Türkiye’nin ekonomi tarihi, kent ve toplum tarihi gibi alanlarda yayımlanmış pek çok eseri vardır. 1970’den bu yana, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde öğretim üyeliği yapmaktadır.
SEÇİLMİŞ YAYINLARI
- İlhan Tekeli, Tarık Okyay: Dolmuşun Öyküsü, (Story of the Dolmuş), Çevre ve Mimarlık Bilimleri Derneği, Ankara,1977, s.1-304.
- İlhan Tekeli, Leila Erder: Yerleşme Yapısının (Migration as a Adaptation Process of Spatial Organization) Uyum Süreci Olarak İç Göçler, Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara,1978,s.1-388.
- İlhan Tekeli, İlber Ortaylı: Türkiye’de Belediyeciliğin Evrimi (Evolution of Municipal Administration in Turkey), Türk İdareciler Derneği, Ankara,1978 s.1-312.
- Mekan Organizasyonlarına Macro Yaklaşım İçin Bir Deneme (An Macro Aproach to Spatial Organization in Turkey), ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Ankara, 1979.
- İlhan Tekeli, Selim İlkin: Uygulamaya Geçerken Türkiye’de Devletçiliğin Oluşumu (Emergence of Statism in the Stage of Implementation), Türkiye Belgesel İktisat Tarihi.3, ODTÜ, Ankara, 1982, s.i-x, 1-356.
- Kent Planlaması Konuşmaları, (Urban Planning Conferences) TMMOB Mimarlar Odası, Ankara, 1991.
- İlhan Tekeli, Selim İlkin: Türkiye ve Avrupa Topluluğu (Turkey and European Community) Cilt.l ve II, Ümit Yayıncılık, Ankara,1993.
- The Development of the İstanbul Metropolitan Area, Urban Administration and Planning, IULA-EMME, Yıldız Technical University, İstanbul, 1994.s., 1-320
- Tarih Yazımı Üzerinde Düşünmek (Thinking on Historiography), Dost Kitabevi, Ankara, 1998,s.1-168.
- Tarih Bilinci ve Gençlik, Karşılaştırmalı Avrupa ve Türkiye Araştırması (Consciousness and, Youth, A Comparative Survey in Europe and Turkey), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1998, i-xi, 1-258.
KİTAPLARI
- Türkiye’de Yaşamda ve Yazında Konutun Öyküsü (1923 – 1980), Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Anlatabildikleri ve Anlatamadıklarıyla Yaşam Öyküleri, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Ege’deki Sivil Direnişten Kurtuluş Savaşı’na Geçerken Uşak Heyet-i Merkeziyesi ve İbrahim (TahtaKılıç) Bey, İlhan Tekeli, Selim İlkin, Türk Tarih Kurumu Yayınları
- Türkiye İçin STK’lar ve Katılımcı Demokrasi Yazıları , Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Türkiye İçin Eğitim Yazıları, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Kent, Kentli Hakları, Kentleşme ve Kentsel Dönüşüm, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Sosyal Sistem Yazıları, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Anadolu’da Yerleşme Sistemi ve Yerleşme Tarihleri, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Türkiye İçin Siyaset ve Demokrasi Yazıları, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Tasarım, Mimarlık ve Mimarlar, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Konut Sorununu Konut Sunum Biçimleriyle Düşünmek, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Gündelik Yaşam, Yaşam Kalitesi ve Yerellik Yazıları, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Sanayi Toplumu İçin Sanayi Yazıları, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Mekansal ve Toplumsal Olanın Bilgibilimi Yazıları, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- İstanbul Ve Ankara İçin Kent İçi Ulaşım Tarihi Yazıları, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Modernizm, Modernite ve Türkiye’nin Kent Planlama Tarihi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Akılcı Planlamadan, Bir Demokrasi Projesi Olarak Planlamaya, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Kentsel Arsa, Altyapı ve Kentsel Hizmetler, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Kültür Politikaları ve İnsan Hakları Bağlamında Doğal ve Tarihi Çevreyi Korumak, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Savaş Sonrası Ortamında 1947 Türkiye İktisadi Kalkınma Planı, İlhan Tekeli, Selim İlkin, Bilge Kültür Sanat
- Uygulamaya Geçerken Türkiye’de Devletçiliğin Oluşumu , İlhan Tekeli, Selim İlkin, Bilge Kültür Sanat
- Cumhuriyetin Belediyecilik Öyküsü (1923-1990), Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- 1929 Dünya Buhranında Türkiye’nin İktisadi Politika Arayışları, İlhan Tekeli, Selim İlkin, Bilge Kültür Sanat
- Göç ve Ötesi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Osmanlı İmparatorluğu’nda Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin Oluşumu ve Dönüşümü, İlhan Tekeli, Selim İlkin, Türk Tarih Kurumu Yayınları
- Türkiye’de Bölgesel Eşitsizlik ve Bölge Planlama Yazıları, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Birlikte Yazılan ve Öğrenilen Bir Tarihe Doğru, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Cumhuriyetin Harcı Cilt: 3 Modernitenin Altyapısı Oluşurken, İlhan Tekeli, Selim İlkin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
- Cumhuriyetin Harcı Cilt: 2 Köktenci Modernitenin Ekonomik Politikasının Gelişimi, İlhan Tekeli, Selim İlkin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
- Cumhuriyetin Harcı Cilt: 1 Köktenci Modernitenin Doğuşu, İlhan Tekeli, Selim İlkin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
- Kadrocuları ve Kadro’yu Anlamak Bir Cumhuriyet Öyküsü, İlhan Tekeli, Selim İlkin, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Modernite Aşılırken Siyaset, İmge Kitabevi Yayınları
- Tarih Bilinci ve Gençlik, Tarih Vakfı Yurt Yayınları
- Eğitim Üzerine Düşünmek, Türkiye Bilimler Akademisi – TÜBA
- Modernite Aşılırken Kent Planlaması, İmge Kitabevi Yayınları
- Tarihyazımı Üzerine Düşünmek, Dost Kitabevi Yayınları
ÖDÜLLER
- Sedat Simavi Sosyal Bilim Ödülü (1989)
- Mustafa Parlar Bilim Ödülü (1994)
İçerik Hazırlanıyor.